Fars kedisi olarak da bilinen ilk İran kedisinin tam
olarak ne zaman ve nerede ortaya çıktığı kimse tarafından bilinmiyor. Ancak
1600’lü yıllarda bugünün İran coğrafyasından Avrupa’ya getirildiği bazı
kayıtlarda geçmektedir. 400 yılı aşkın uzun bir geçmiş İran kedilerini
günümüzde var olan en eski kedi ırklarından biri yapmaktadır.
Dünyanın pek çok ülkesindeki profesyonel kedi yetiştiricilerinin çoğu, İran kedilerinin İran’dan ve Türkiye’den geldiği konusunda fikir birliğine varsalarda, tarihleri hakkında ne yazık ki kayda değer bir bilgiye sahip değillerdir.
Tatlı ve yumuşak bir yüz ifadesine sahip İran kedileri diğer ismi fars kedisi olarak bilinen cinsler , yuvarlak kafa yapıları, bükük dudakları ve yoğun kürk yapısı ile pek çok kedi severin ilgisini çektiği cinslerden biridir. Kemik yapısı güçlü ve dengeli bir kedi türüdür. İran kedilerinin büyük yuvarlak bir kafası ve yuvarlak gözleri vardır. Nispeten kalın ve yoğun tüyleri onlara sanki kiloluymuş gibi bir izlenim verir.
Evin içerisinde oradan oraya koştursun, dilediğince özgür bir şekilde dolaşsın, hoplasın zıplasın, nereye gidersem gideyim benimle birlikte gelsin diyorsanız o halde İran kedisi sizin için pek de uygun bir cins değildir. İran kedileri tatlılıklarının yanında olabildiğince sakin birer cinstirler. Mükemmel bir arkadaştırlar ancak ev içerisinde öyle sizi her saniye takip edip ayağınıza bağ olmazlar. Ancak oyun vakti geldiğinde sahibiyle oyunlar oynamayı çok severler. İran kedileri zekidirler, yalnızca bazı ırklar kadar çok fazla meraklı değillerdir.
İran kedileri kendilerini tam anlamıyla yaşadığı ortama ve sahiplerine adamış bir kişiliğe sahiptir. Ancak bu sadakati göstermek için öncesinde sahibinden yeteri kadar ilgi ve şefkat görmesi gerekir. Sahiplerinin güven ve sevgisini kazanan İran kediler iyi bir arkadaş, iyi bir yoldaş olacaktır kendisine. İran kedileri okşanmayı çok ama çok severler. Kucağa alınmaktan hoşlanan İran kedileri bu bakımdan sevilebilen, tüyleriyle oynanan ve bundan da fazlasıyla hoşlanan bir kedi türüdür. Bir güzel haber de; İran kedilerinin dikkatinizi çekmek için sizi rahatsız etmeyecek olmalarıdır. Fakat ilgisiz kalan bir İran kedisi de yeterli ilgiyi görmemesinden dolayı evin bir köşesine çekilip sakin bir mizaca bürüneceğini hatırlatmak isteriz.
İran kedisi ( fars kedisi ), kısa ve kalın bacaklı, patileri büyük, omuzları geniş, kısa boyunları, geniş göğüsleri ve nispeten kısa kuyrukları, vücut yapısı itibariyle kaslı ve kalın kemikli, orta ile büyük boyda birer cinstirler. Uzun tüyleri ve kalın kürkleri ile birlikte çok çeşitli desenlerde geniş bir renk yelpazesine sahiptirler. Bu nedenle bakımı için yeteri kazar zaman ayırılması gerekir. Bu güzel kürklerini temiz tutmak ve tüy yumaklarının önüne geçmek için günlük bakım yapmak kaçınılmazdır.
İran kedileri sessiz ve uysal olmalarıyla bilinirler. Görünüm itibariyle çok ama çok tatlı kedilerdir. Ancak öyle her an kendini birilerine sevdirmezler. Yalnızca güvendikleri insanlara kendini sevdirdiklerini bilmek gerekir. Uysal bir mizaca sahip oldukları için sessiz ortamlardan hoşlanırlar. Bu nedenle yaşlılar veya yalnız yaşayan bekârlar için ideal bir kedi türüdür. Zaman zaman evin içerisinde yalnız kalsalar bile pek sorun çıkarmazlar.
Sağlıklı bir İran kedisi genellikle 3 ila 5 kilogram arasında, orta ile
büyük boyda bir vücuda sahiptir. Kalın kemikleri, omuzlarını belirgin kılar.
Sırtları düz değildir ve kalçalarına doğru hafif yukarı yönlü bir eğim görülür.
Göğüs kısmı geniştir. Bacakları kalın ve kısadır. Gözleri yuvarlak ve geniş,
burunları kısa, kafa yapıları ise nispeten büyüktür.
İran kedileri diğer kedi ırklarına kıyasla en tüylü kedi cinslerinden
biridir. Uzun ve kalın tüyleri vardır ve bu nedenle neredeyse günlük tüy
bakımına ihtiyaç duyarlar. Yarı yoğunlukta olan tüyleri kolayca taranır ve tüm
mevsim koşullarına dayanıklıdır. Renk ve desenleri değişiklik gösterir.
Orta boy ve yuvarlak bir göz yapısına sahiptirler. Göz renkleri kürk
renklerine göre değişiklik gösterir. Çoğunlukla altın, kahverengi ve üzüm
yeşilidir.
İran kedilerinin düz yüzü ve kısa çeneleri, kuru mama yemelerini ve
yeterince suç içmelerini zorlaştırabilir. Bu nedenle onlar için bir mama kabı
seçilirken, geniş, sığ ve alçak kenarlı bir tabak tercih edilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder